Translate

22 Şubat 2015 Pazar

Allah'ın selamı üzerinize olsun dostlar !

Bugün şu saatlerde uçakta seyahat ediyor olmalıydım fakat durum malum . Biraz düşündüm yine bunun üzerinde .Belkide hala kabullenmek istemiyorum . Fakat imanımı Allah'a güvenle öyle doldurdum ki tüm gece "Allah'ım bi' mucize ver" diye dua ettim . Bir tarafım Allah'ın verdiğine razı ol , diğer tarafım da Allah'tan ümidini kesme olmayanları oldurur diyor.

Sanırım artık verdiğine razı olmanın sırası , bende öyle yapmalıyım . Anladım ki yine her şey nasip meselesi . Sen ne kadar uğraşsan da nasibin olmayınca bulmuyor seni . Fakat nasibin nerede olursan ol buluyor seni .

Dün ağlıyordum gecenin bir yarısı . Anneme sarıldığımın hayalini kuruyordum günlerdir . Ağladım yine dün . Ardından bir ayet çınladı kulaklarımda "Rabbin için sabret" . Sabrettim yine .

Bir kaç gün kadar önce kulaklarım çınladığı zaman -ki çok fazla çınlıyordu ve rahatsız oluyordum- hep "Kim konuşuyor hakkımda" diyordum . Öğrendim ki Peygamberimiz (a.s.v.) bir kul için Allah katında dua ettiği zaman o kulun ruhu bundan haberdar olur ve kulakları çınlarmış . Bu nedenle salavat getirmemiz gerekiyormuş . Bunu öğrendiğim zaman yüzümde oluşan mutluluğun tarifi yok . Düşününsene Allah katında Kainatın Efendisi (a.s.v.) size dua ediyor .

Fakat hiç düşündük mü o mübarek Zat'ın duasına layık olacak bir amel işledik mi? Cevabı hayır . Biz hiçbir zaman O'na layık bir ümmet olduk mu? Uyanmalı ve artık düşünmeliyiz .

Her neyse . Allah'a emanet olun dostlar . Ayağınız kaysın da cennete düşün inşaAllah :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder